x

Giriş Yap

Beni Hatırla
Şifremi Unuttum ?
x

Üye Ol



Çocuklar için film seçme rehberiniz...

Çocuk Oyunu Eleştirisi: Robot Pinokyo

19 Şubat 2020 Çarşamba
Çocuk Oyunu Eleştirisi: Robot Pinokyo

İş Sanat’ın yeni oyunu "Robot Pinokyo, pinokyo günümüzde yaşasaydı nasıl bir çocuk olurdu?" sorusuna yanıt arıyor.. Tek perdelik 50 dakikalık oyun 4 yaş üzeri tüm çocuklara uygun. Oyun, Müzikleri, dansları ve mesajlarıyla sadece çocuklara değil ebeveynlere de hitap ediyor…

Çocukluk kahramanlarımızdan biri olan Pinokyo’yu bilmeyen yoktur herhalde. Hani, Gepetto ustanın maharetli ellerinden çıkan, yalan söyleyince burnu uzayan tahtadan bir kukla çocuk… İtalyan yazar Carlo Collodi’nin 1800’lerin sonunda yayın yönetmenliğini üstlendiği bir dergide yayınladığı Pinokyo, günümüze kadar gelmeyi başardı. Sinemaya tiyatroya defalarca uyarlanan Pinokyo, yakın zaman önce İş Sanat tarafından sahnelenmeye başladı.

Sahne önü de sahne arkası da oldukça sağlam

12 Ocak’ta ilk kez seyirciyle buluşan ‘Robot Pinokyo’ adlı oyun daha önce de pek çok çocuk oyunu yazan Yekta Kopan’ın kaleminden çıktı. Oyunun rejisini yine çocuk oyunu konusunda oldukça deneyimli Lerzan Pamir yapıyor. Ayrıca şu sıralar İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevini de üstlenen Mehmet Ergen de dramaturg olarak oyuna katkı vermiş. Koreografisi yılların deneyimli ismi Selçuk Borak’a ait olan oyunun müzikleri de ödüllü müzisyen Tolga Çebi’ye emanet. Dekor ve ışık tasarımındaysa yine ödüllü sanatçı Cem Yılmazer imzası var. Sahne arkasındaki ekip oldukça sağlam. Peki, sahnede kimler var? Sahnede de birbirinden deneyimli eğlenceli ve tanıdık isimler yer alıyor. Örneğin ünlü oyuncu Aslı Tandoğan oyunda anlatıcı rolünde.  Çoğumuzun televizyon dizilerinden aşina olduğu Tandoğan aslında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı arp bölümünden mezun. Bu oyunda da arp çalarak yeteneğini konuşturan güzel oyuncu aynı zamanda şarkı söyleyip dans ediyor. Pinokyo’ya Anıl Altıonöz, babası Bilgin karakterine Atılgan Gümüş, hayat veriyor. Mert Aydın, Derman Cinkılıç, Ayşe Köksal ve Semih Değirmenci de oyunda rol alan diğer isimler.

Dolayısıyla gerek sahne arkası gerek sahne önünde yer alan profesyonel isimlerle oldukça profesyonel bir iş var. Peki, oyun ne anlatıyor? Öncelikle bildiğimiz Pinokyo’dan biraz farklı bir versiyonla karşı karşıyayız. Oyunda, ‘İlk yazıldığı yıllarda tahta olan Pinokyo bugün yazılsaydı, yaşasaydı nasıl bir çocuk olurdu?’ sorusuna yanıt aranıyor. Teknolojik bir çocuk olacağı kesin. Malum, içinde bulunduğumuz çağda teknolojinin tam içine doğan çocuklar sokakta sosyalleşmek yerine tablet telefon ve bilgisayarlardan kopamıyorlar. Dolayısıyla İş Sanat’ın sahneye koyduğu bu oyun bildiğimiz Pinokyo’nun güncellenmiş versiyonu diyebiliriz.

Oyun anlatıcı rolündeki Tandoğan’ın Mucit bir bilim adamı olan Bilgin’in çocuğu olmasını istediği için bir robot yapmaya başladığını anlatmasıyla başlıyor ve çok geçmeden de karşımıza Robot Pinokyo çıkıyor. Belinde led ışıklar, önünde tablet, üstündeki kablolar ve düğmelerle oldukça teknolojik bir robot. Ama insani duygularını kaybetmemiş bir robot. Babasının lafını dinlemeyen  ‘Keşke bana süper kahraman özellikleri yükleseydin’ diyen aklı fikri yaramazlıkta olan asi bir çocuk. Babasının okul masrafları için verdiği parayla oyuncak alıp çar çur ediyor. Oyun eğlence merkezlerinde vakit geçirmeyi çok seviyor… Babası onu ‘Hayatta yaramazlık dışında yapılacak çok şey var, keşfet ve öğren’ diyerek dizginlemeye çalışıyor. Pinokyo bu süreçte önce iyi bir arkadaş ediniyor. Arkadaşı ona hayvanları ve doğayı sevmemiz, çevreye duyarlı olmamız gerektiğini öğretiyor. Sonra iki kötüyle karşılaşıyor. Onlar da pinokyonun robot olduğunu öğrenip onu kaçırıp para kazanma niyetindeler… Bakalım Pinokyo onların elinden nasıl kurtulacak? O da oyunun sürprizi…

Oyunda, orijinal eserdeki gibi Pinokyo’nun yalancılığına vurgu yapılmamış. Dolayısıyla burnu uzamıyor bu Robot Pinokyo’nun. Onun yerine onun oyun bağımlısı olmaması, babasının lafını dinlemesi, hayvanlara ve doğaya saygılı, iyi bir insan olması gerektiği vurgulanmış.  

50 dakika ve tek perde

5 kişilik orkestrasının çaldığı canlı müziklerle harmanlanmış akıcı metin ve dinamik rejisi sayesinde çocuklar hiç sıkılmıyor. Hatta çocuklarla nitelikli zaman geçirmek isteyen ebeveynlerin de pür dikkat izlediği bir oyun çıkmış ortaya. Çünkü oyun tam da olması gerektiği gibi tek perde ve 50 dakika. Çocuklarıyla pek çok oyuna giden biri olarak dikkat çekmek istediğim bir konu bu. Normalde ebeveynler çocuklarına etkinlik olsun, onlar oyalansın diye birlikte tiyatroya gidiyorlar ama oyun başladığı an çoğu anne veya baba telefonuyla oynayıp sahnedekiyle ilgilenmiyor. Aslında hep diyoruz ya çocuk anne babasının kopyasıdır onlardan gördüğünü yapar diye. Bunu tiyatroda oyun izlerken de unutmamamız lazım. Geleceğin seyircisi olan çocuklarımıza tiyatro veya sinemada da örnek olmak gerek. O yüzden oyun izleme adabına zaten yakışmayan cep telefonunu, çocuklarınızı oyuna götürdüğünüzde de kullanmazsanız iyi olur. Tüm konsantrasyonu çocukla birlikte oyuna vermek, çocuğun oyuna verdiği tepkileri gözlemlemek nitelikli zaman geçirmenin tam karşılığı olacaktır. Böylelikle, oyun bittikten sonra oyunun ne anlattığıyla alakalı bir konuşma fırsatı doğar ki, bu da çocukla olan iletişimi açısından oldukça önemlidir. Ayrıca unutmadan şunu da ekleyeyim; oyun bitince selamlamaya çıkan oyuncuları alkışlamadan, salondan apar topar ayrılma oyunculara da ayıp edilmemiş olur.

Netice itibariyle Robot Pinokyo; kadro kalitesi, prodüksiyonu, müzikleri, dansları ve makul süresiyle çocuğunu tiyatroya götürmek isteyen anne babalar için iyi bir seçenek. Oyunun tek handikabı ayda bir oynuyor olması. Denk gelirseniz kaçırmayın.

* Tiyatro Kedisi

 

 

0 Yorum


Yorum Yap