ÇOCUK OYUNCAĞI 9+
0 /10
0 Yorum
0 /10 Sizin Notunuz
Oldukça duygusal anlarıyla dikkat çeken, maceralı ama bazı yerlerinde ürkünç ve şiddetli detayları da olan fantastik bir mini dizi.
Uzun kulaklı, her tarafı yamalı bir bez oyuncak tavşandır Ollie. Gözlerini ikinci el eşya satan bir dükkanda bir koli içinde açar. Hafızası gidip geliyor, her şeyi hatırlayamıyordur. Hatırlayabildiği en önemli şey anne babasıyla yaşayan bir oğlan çocuğu olan Billy’nin hiç yanından ayırmadığı oyuncağı yani dostu olduğudur. Ve şimdi dostundan uzaktır. Ollie’nin daha ilk saniyede aldığı karar onu bulmak olur. Aynı dükkanda ona yardım eden başka bir eski oyuncak Zozo ile birlikte kaçmayı başarırlar. Onlara yine bol yamalı ve Rosy adlı savaşçı ruhlu bir oyuncak ayı da katılır. Böylece üçlü; Ollie’nin bölük pörçük hatırladıklarıyla Billy’nin evini aramaya başlarlar.
Bu arada Ollie’nin hatırladıkları sayesinde Billy’nin annesinin kanser hastası olduğunu ve bu haberin ortaya çıkışıyla Billy’nin hayatının çok değiştiğine tanık oluruz. Diğer yandan Billy de hiç yanından ayırmayacağına söz verdiği tavşanını arıyordur.
ÇOCUKLA SİNEMA'NIN YORUMU
2. bölümün ortalarından itibaren karanlık bir ormana ve tekinsiz bir mekana giriyorlar kahramanlar. Hatta Ollie’yi burada bir sürpriz bekliyordur: Zozo’nun karanlık tarafı. Bunun sebebi Zozo’nun derin bir aşk acısı içinde olmasıdır. 3. bölümün ilk yarısında Zozo ve Rosy’nin yer yer acıklı bazen de sert olan hikayesine odaklanılmış. İkinci yarısı ise biraz korku öğeleri taşıyor çünkü Zozo’nun kaybı yüzünden çıldırışına şahit oluyoruz. 4. bölüm hem biraz üzücü hem de sert sahneler içermekte. Ollie eve çok yaklaşır ama dostuna kavuşmak için artık iyice delirmiş olan Zozo engelini aşması gerektir. Bu kapışma sahnesi hayli sert.
Dünyaca ünlü çocuk kitapları yazarı William Joyce’un “Ollie’s Odyssey” adlı kitabından uyarlanan dizinin yaratıcı kadrosu çok iyi. Bu 4 bölümlük mini dizinin her sahnesi, her karesi bunu belli ediyor. Ancak özellikle 3. ve 4. bölüm duygu olarak biraz karanlık. Gece sahneleri de biraz fazla.
Ama diğer yandan Billy’nin annesiyle kurduğu anna-oğul ilişkisi çok güzel. Üstelik Billy evlatlık bir çocuk. Dolayısıyla güçlü bir aile bağı için kanbağının olmasının şart olmadığını da vurguluyor hikaye. En sevdiğimizin ölümü onu sonsuza kadar kaybettiğimiz anlamına gelmiyor. Bu da bir diğer önemli mesajı. Kayıplarımızdan sonra hayata yine de tutunmak ve yine mutlu olabilmek mümkün diyor.
Netflix yaklaşık 45’er dakika süren 4 bölümlü bu mini diziye 7+ vermiş. Ancak yukarıda belirttiğimiz nedenlerle küçük ve hassas çocuklara biraz ağır gelebilir. Dublaj çevirisi altyazı çevirisinden daha doğru ve ailece izlenmesi tavsiye edilir. * Burak Göral
Pozitif mesajlar: ****
Flörtöz durumlar: *
Şiddet/korku ögeleri: ***
Argo kullanımı: *
Alkol-sigara kullanımı: -
Oyuncak isteme potansiyeli: **